İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Konkordato

Türkiye’de Konkordato Başvurularındaki Artış

Nedenleri ve Yansımaları!


Konkordato, ödeme güçlüğü yaşayan ancak ticari faaliyetini sürdürmek isteyen borçluların iflas ilan etmeksizin yeniden yapılandırmaya gitmelerini sağlayan önemli bir hukuki koruma mekanizmasıdır. 2018’de iflas ertelemenin kaldırılmasıyla birlikte konkordato, şirketlerin başvurabileceği başlıca yeniden yapılandırma aracı hâline gelmiştir. Son iki yılda başvurularda yaşanan artış, ekonomik ve finansal baskıların işletmeleri alternatif çözümler aramaya yönelttiğini göstermektedir.

Basın İlan Kurumu Resmî İlan Portalı verilerine göre, 2025 yılı Ocak–Temmuz döneminde toplam 1.056 adet geçici mühlet kararı ilan edilmiştir. Bu sayı, konkordatonun şirketler açısından yaygın bir koruma mekanizması olarak benimsendiğini ortaya koymaktadır.

Makroekonomik Belirsizlik ve Finansman Krizi

Yüksek enflasyon, faiz oranlarındaki yükselme ve döviz kurlarındaki dalgalanma şirket bilançolarını baskı altına almaktadır. Özellikle tahsilat sorunları birçok işletmeyi zora sokmaktadır. 2024 yılında toplam 273.000 adet çek hakkında karşılıksızdır işlemi yapılmış, aynı dönemde 242.046 adet senet protesto edilmiştir. 2025’in ilk beş ayında ise karşılıksız çek adedi 108.000’e ulaşmış, protestolu senet sayısı 113.690 olmuştur. Bu veriler, ödeme zincirindeki kırılmanın konkordato başvurularını hızlandırdığını ortaya koymaktadır.

Hukuki Düzenlemeler ve Koruma İhtiyacı

2018 yılında yürürlüğe giren düzenleme ile iflas erteleme uygulaması sona ermiş ve konkordato şirketler için fiilen tek yeniden yapılandırma seçeneği hâline gelmiştir. Geçici mühlet kararı sayesinde borçlu şirket icra takiplerinden korunur, faaliyetini devam ettirir ve alacaklılarla ödeme planı oluşturabilir. Bu hukuki güvence, konkordato başvurularının artışındaki önemli etkenlerden biridir.

İtibar Yönetimi ve Faaliyetin Devamlılığı

Konkordato süreci, iflasın aksine şirketin ticari itibarını koruyarak faaliyetini sürdürebilmesine olanak tanır. Bu durum, özellikle finansmana erişimde ve tedarik zincirinde güvenin korunması açısından işletmeler için önemli bir avantaj sağlamaktadır.

    Sonuç

    Konkordato başvurularındaki artış yalnızca şirketlerin mali disiplin eksikliğiyle açıklanamaz. Yüksek enflasyon, finansmana erişim zorlukları, ödeme zincirindeki bozulmalar ve hukuki düzenlemeler bu gelişmenin başlıca nedenleridir. Sürecin şeffaf yürütülmesi, kötüye kullanımın önlenmesi ve başvuruların ciddi mali planlamaya dayanması konkordatonun amacına uygun şekilde işletilmesi için kritik önemdedir. Konkordato başvurusu düşünen şirketlerin alanında uzman hukukçulardan ve mali danışmanlardan destek almaları sürecin başarısı açısından hayati önem taşımaktadır.

    Av. Abdulsamed Örnek

    İlk yorum yapan siz olun

      Bir yanıt yazın

      E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir