2024’ten 2025’e Konkordato İlanlarındaki Artış: Bölgesel Yoğunlaşma ve Sektörel Göstergeler

1. Giriş

2025 yılı itibarıyla konkordato ilanlarında kayda değer bir artış yaşandı. Özellikle büyük şehirlerde gözlemlenen bu artış, finansal sıkışıklığın ve kredi geri ödeme performansındaki bozulmanın bölgesel bir haritaya dönüştüğünü gösteriyor. Ekonomi Raporu verilerine göre, 2024’e kıyasla 2025’te en yüksek artış oranı İstanbul, Ankara ve Bursa’da görüldü.

2. Bölgesel Dağılım: İstanbul Başta, Anadolu Takipte

İstanbul tek başına 707 ilan ile toplam konkordato dosyalarının yaklaşık üçte birini oluşturdu. Ankara ve Bursa, başkent merkezli tedarik zincirleri ve üretim bölgelerinde görülen finansal stresin yansımalarını temsil ediyor. Ege Bölgesi’nde İzmir, Denizli, Muğla ve Manisa’daki artış; turizm, ihracat ve enerji sektörlerinde yaşanan nakit akışı dengesizliklerini ortaya koyuyor. Marmara ve İç Anadolu hattında yoğunlaşan tablo, üretim maliyetleri ve finansman erişimi konularında süregelen zorluklara işaret ediyor.

3. Sektörel Yansımalar

2025 yılı verileri, konkordato başvurularının yalnızca inşaat ve imalatla sınırlı olmadığını; lojistik, enerji ve hizmet sektörlerinde de benzer eğilimlerin güçlendiğini gösteriyor. Özellikle kur dalgalanmaları, finansman maliyetlerindeki artış ve kredi yeniden yapılandırma süreçlerinin yavaş işlemesi bu artışta belirleyici oldu.

4. Değerlendirme: Finansal Yeniden Yapılandırma İhtiyacı

Konkordato başvurularındaki artış, şirketlerin ödeme kabiliyetine yönelik genel bir alarm işlevi görüyor. Ancak bu tabloyu sadece kriz göstergesi olarak değil, yeniden yapılandırma ihtiyacının güçlendiği bir fırsat alanı olarak da okumak gerekir. Finansal disiplinini koruyabilen ve proaktif borç yönetimi stratejisi geliştiren şirketler, bu dönemi yeniden yapılanma fırsatına çevirebilir.

5. Sonuç

2025’in ilk yarısında açıklanan konkordato ilanları, Türkiye’de finansal dayanıklılığın bölgesel ve sektörel olarak farklılaştığını gösteriyor. Bu eğilim, hem hukuk hem finans dünyasında yeni bir dönemi başlatıyor: önleyici yeniden yapılandırma mekanizmalarının ve erken uyarı sistemlerinin şirket stratejilerinde daha fazla yer bulması gerekecek.