Tür değiştirme; ticari işletmelerin değişen hukuki ve ekonomik koşullara uyum sağlayabilmeleri amacıyla örgütlenme yapılarını dönüştürmelerine imkan veren önemli bir ticaret hukuku kurumudur. Türk Ticaret Kanununda tür değiştirme; şirketin hukuki kişiliği korunarak başka bir şirket türüne geçmesini sağlayan, tasfiye sonucunu doğurmayan bir yeniden yapılanma yöntemi olarak düzenlenmiştir. Bu sayede şirket faaliyetleri kesintiye uğramamakta ve ekonomik süreklilik sağlanmaktadır.
Bu makalemizde, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde tür değiştirmenin hukuki niteliği, kapsamı, uygulanma usulü ve doğurduğu sonuçlar ele alınmış olup tür değiştirme kurumunun ticari hayat açısından taşıdığı önem değerlendirilmiştir.
1. Giriş
Ticari hayatın dinamik yapısı; işletmelerin zaman içinde faaliyet alanlarını, sermaye yapılarını veya organizasyon biçimlerini değiştirmelerini zorunlu kılabilmektedir. Bu ihtiyaçlara cevap veren kurumlardan biri de “tür değiştirme”dir. Tür değiştirme, bir ticaret şirketinin hukuki kişiliğini sona erdirmeden başka bir şirket türüne dönüşmesini ifade eder.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, tür değiştirmeyi çağdaş ticaret hukukuna uygun şekilde ayrıntılı olarak düzenlemiş; özellikle şirketlerin devamlılığını esas alan bir yaklaşım benimsemiştir.
2. Tür Değiştirmenin Kavramsal Çerçevesi
2.1. Tanım
Türk Ticaret Kanunu’nun 180. maddesi uyarınca tür değiştirme; bir ticaret şirketinin hukuki kişiliğini sona erdirmeksizin başka bir ticaret şirketi türüne dönüşmesini ifade eder. Bu çerçevede tür değiştirme, şirketin tüzel varlığında bir kesintiye yol açmayan, yalnızca hukuki örgütlenme biçimini etkileyen bir işlemdir. Tür değiştirme sonucunda şirket tasfiye edilmez; şirket malvarlığının devri söz konusu olmaz ve mevcut tüzel kişilik aynen varlığını sürdürür. Bu yönüyle tür değiştirme, şirketin hukuki devamlılığını esas alan bir yeniden yapılanma mekanizmasıdır.
2.2. Hukuki Niteliği
Tür değiştirme, hukuki niteliği itibariyle kendine özgü bir yeniden yapılanma işlemidir. Ne birleşme ne de bölünme kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Zira tür değiştirmede, şirketin tüzel kişiliği sona ermez ve yeni bir tüzel kişilik ortaya çıkmaz. Buna karşılık, şirketin tüm hak ve borçları herhangi bir tasfiye veya devre gerek kalmaksızın aynen korunur. Bu nedenle tür değiştirme işlemi, külli halefiyet ilkesine dayanan bir hukuki dönüşüm olarak kabul edilmektedir.
3. Tür Değiştirmenin Kapsamı ve Tarafları
3.1. Tür Değiştirebilen İşletmeler
Türk Ticaret Kanunu m.180 “Bir şirket hukuki şeklini değiştirebilir. Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır.” Buna ilişkin devam hükmünde geçerli tür değiştirmeler düzenlenmiş olup TTK m.181 uyarınca bunlar;
“a) Bir sermaye şirketi; Başka türde bir sermaye şirketine; Bir kooperatife;
b) Bir kollektif şirket; Bir sermaye şirketine; Bir kooperatife;Bir komandit şirkete;
c) Bir komandit şirket; Bir sermaye şirketine; Bir kooperatife; Bir kollektif şirkete;
d) Bir kooperatif bir sermaye şirketine, dönüşebilir.” Şeklinde düzenleme alanı bulmuştur. Ayrıca kolektif ve komandit şirketlerin tür değiştirmelerine ilişkin özel düzenleme de mevcuttur. Bu husus TTK m.182’de; “Bir kollektif şirket bir komandit şirkete; kollektif şirkete bir komanditerin girmesi veya bir ortağın komanditer olması halinde dönüşebilir. Bir komandit şirket kollektif şirkete; tüm komanditerlerin şirketten çıkması veya tüm komanditerlerin komandite olması, suretiyle dönüşebilir.” Şeklinde açıklanmıştır.
3.2. Ticari İşletme – Şirket Ayrımı
Tür değiştirme kurumunun uygulanabilmesi bakımından ticari işletme ile ticaret şirketi arasındaki ayrım büyük önem arz etmektedir. Zira ticari işletme, tek başına bir tüzel kişilik teşkil etmediğinden tür değiştirmeye konu edilemez. Tür değiştirme, yalnızca ticaret şirketleri bakımından mümkündür. Bununla birlikte; bir ticari işletmenin bir ticaret şirketine dönüştürülmesi, uygulamada benzer sonuçlar doğurmakta ise de bu durum teknik anlamda tür değiştirme olarak nitelendirilemez.
4. Tür Değiştirmenin Usulü
Türk Ticaret Kanunu’nun 183 ile 190. maddeleri arasında tür değiştirmenin usulü ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Bu hükümler, ortakların, alacaklıların ve diğer menfaat sahiplerinin korunmasını amaçlayan çok aşamalı bir süreç öngörmektedir.
4.1. Tür Değiştirme Planı
Tür değiştirme sürecinin ilk aşamasını, şirketin yönetim organı tarafından hazırlanan tür değiştirme planı oluşturur. Bu plan; şirketin dönüşeceği yeni türü, yeni türün esas sözleşme veya ana sözleşme taslağını, ortakların pay oranlarını ve varsa ortaklara yüklenen ek ödeme veya kişisel sorumlulukları açıkça ortaya koymalıdır.
4.2. Tür Değiştirme Raporu
Tür değiştirme raporunun temel amacı, ortakların tür değiştirmenin hukuki ve ekonomik sonuçları hakkında bilgilendirilmesini sağlamaktır. Raporda, dönüşümün gerekçeleri ve şirket üzerindeki etkileri ayrıntılı şekilde açıklanır. Ancak küçük ölçekli şirketlerde, tüm ortakların oybirliği ile karar alması halinde bu raporun düzenlenmesinden vazgeçilmesi mümkündür.
4.3. Genel Kurul Kararı
Tür değiştirme işlemi, şirket sözleşmesinde esaslı bir değişiklik anlamına geldiğinden, genel kurulun ağırlaştırılmış çoğunlukla alacağı bir kararı gerektirir. Anonim şirketlerde, TTK m.421 hükmü uyarınca nitelikli toplantı ve karar yeter sayılarının sağlanması zorunludur.
4.4. Tescil ve İlan
Tür değiştirme işlemi, ticaret siciline tescil edilmekle hukuki sonuç doğurur. Tescili takiben işlemin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesi gerekir. Tescil anı, tür değiştirmenin üçüncü kişiler bakımından hüküm ifade ettiği andır.
5. Tür Değiştirmenin Hukuki Sonuçları
5.1. Tüzel Kişiliğin Devamı
Türk Ticaret Kanunu m.180/2 uyarınca; tür değiştirme halinde şirketin tüzel kişiliği kesintiye uğramaz. Şirket, hak ve borçlarıyla birlikte varlığını sürdürür ve hukuki süreklilik ilkesi korunur.
5.2. Ortakların Hukuki Durumu
Tür değiştirme sonucunda ortakların ortaklık sıfatı kural olarak devam eder. Bununla birlikte, dönüşülen şirket türüne bağlı olarak ortakların sorumluluk rejimi ve sermaye taahhütlerinin kapsamı değişiklik gösterebilir.
5.3. Çalışanlar Bakımından Sonuçlar
Tür değiştirme işlemi, iş hukuku bakımından işveren değişikliği olarak kabul edilmez. İş Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu birlikte değerlendirildiğinde, şirket bünyesindeki iş sözleşmelerinin aynen devam ettiği ve çalışanların kazanılmış haklarının korunduğu kabul edilmektedir.
6. Değerlendirme ve Sonuç
Tür değiştirme, TTK’nin şirketlerin sürekliliğini esas alan modern yaklaşımının somut bir yansımasıdır. Özellikle ekonomik dalgalanmaların yoğun olduğu dönemlerde, işletmelere esnek hareket imkanı tanıması bakımından büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, alacaklıların ve ortakların korunmasına yönelik getirilen ayrıntılı usul hükümleri, işlemin keyfi şekilde kullanılmasını engellemektedir.
Sonuç olarak, tür değiştirme müessesesi; ticari işletmelerin büyüme ve kurumsallaşma süreçlerinde vazgeçilmez bir hukuki araçtır.







İlk yorum yapan siz olun